Milli boksör Elif Güneri’nin gözü zirvede
İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenlenen Büyük Kadınlar Avrupa Boks Şampiyonası’nda 81 kiloda şampiyon olan milli boksör Elif Güneri, hedefinin bir ay sonra Rusya’da düzenlenecek Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanmak olduğunu söyledi.
İki kez Avrupa şampiyonu olan milli boksör Elif Güneri, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, ilkokulda voleybol oynadığını, lisede taekwondoya başladığını ve ardından da Baykan Arslan’ın kendisini antrenmana çağırmasıyla boksa başladığını belirtti.
2005’ten bugüne boks yaptığını ifade eden Güneri, “İyi bir sporcu olmak istiyordum. Boks mu başka spor mu bilmiyordum. Önüme çıkan fırsatları çok iyi değerlendirdim diye düşünüyorum. Şu anda Avrupa’nın bir numarası, dünyada iki numaralı seri başıyım. Çocukluk hayallerime ulaştım mı? Hayır ulaşamadım. Çünkü kariyerimde bu ikinci Avrupa şampiyonluğuydu. Üç dünya üçüncülüğü, Avrupa ikinciliği var, uluslararası çok şampiyonalarda altın madalyalarım var ama dünya şampiyonluğum yok. Adım adım, hedef hedef kendime hedef belirliyorum. Şu anki hedeflerimden bir tanesi de önümüzdeki ay Rusya’da düzenlenecek olan Dünya Şampiyonası’nda şampiyon olmak” dedi.
“En büyük hedefim İstiklal Marşı’nı tüm dünyaya okutmak”
İki kez Avrupa Şampiyonası’nda İstiklal Marşı’nı okuttuğunu ve Türk Bayrağı’nı göndere çektirdiğini aktaran Güneri, sözlerine şöyle devam etti:
“Şimdi ki, en büyük hedeflerimden bir tanesi de dünya şampiyonu olup, marşımızı bütün dünyaya dinletmek ve Rusya’da bayrağımızı dalgalandırmak istiyorum. Her maçın öyküsü farklı oluyor. Ama o duygu anlatılamaz, yaşanılması gereken bir duygu. O an stresiniz, kaygınız oluyor. Ukraynalı arkadaşımla karşılaştım 30 Ağustos’tu. Düşüncem şuydu, ‘Ben bu maçı kazanacağım, başka çarem yok.’ Çünkü 30 Ağustos’ta ülkem çok büyük zaferler kazandı. 30 Ağustos Zafer Bayramımızda bir zafer de ben yaşatmak istedim. Allah’a şükür olsun çok zor bir maç ve harp atlattık. Onurlu ve gururluyum.”
“Ben çocukların hayaliyim”
“Ne yapıyorsak yapalım örnek olalım” diyen Güneri, “Bugün belki iyi sporcuyuz, kaliteli sporcuyuz, kişiliğimiz olmadığı sürece biz hiçbir şeyiz. Ben beden eğitimi öğretmeniyim. Her zaman çocuklarla birlikteyim. Çocukken, hayal kurduğunuz bir takım meslekler vardır; doktorluk mu, öğretmenlik mi, polislik mi, pilotluk mu? Çocuğa sorsak ‘bunu olmak istiyorum’ der. Ben şuanda öğretmenim ve milli sporcuyum ben çocukların hayaliyim. Ben ona göre davranmalıyım, yaşamalıyım, örnek olmalıyım” açıklamasında bulundu.
Öğretmenlik yaptığı beldeye spor kültürü aşıladı
Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesinde 4 yıldır öğretmenlik yaptığını hatırlatan Güneri, “Okula, öğrencilere ve beldeye çok alıştım. Filyos’a gittiğimde orada spora dahil hiçbir şey yoktu. Benimle beraber canlandı. Şu anda spor yapacak herhangi bir tesis yok. Ben okul takımını alıyorum ya da spor yapmak isteyen bireyleri alıyorum sahilde hep beraber koşuyoruz. Lastiklerimiz var, parkta bir yerlere takıyoruz lastik çekiyoruz. Spor yapmak için ya da spor yapmamak için bahanemiz yok. Hava yağışlı da olsa sporumuzu yapıyoruz. Filyos’a bir spor ahlakı, spor kültürü getirdiğimi düşünüyorum. Tempom çok yoğun ve zor oluyor. Sabah okula gidiyorum, akşam okuldan çıkıyorum. Okula gittiğim zamanlar çift antrenman yapamıyorum. Okul müdürüm bir boş sınıf tahsis etti, Karabük Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürü Abdulkadir Çetin bana spor malzemesi verdi” diye konuştu.
“Bir şampiyon yetiştireyim”
Boksu bıraktıktan sonra antrenörlük yapmayı düşündüğünü kaydeden Elif Güneri, “Bıraktıktan sonra kendi okul veya bölgemden sporcular yetiştirmek istiyorum. Bize de birileri bu işi öğretti, birileri ışık tuttu. Bir konuma sahip olduk, şampiyon olduk. Ülkemizi temsil ettik. Bende istiyorum ki bir çocuğun elinden bende tutayım, bir çocuğun kalbine bende dokunayım, bende bir şampiyon yetiştireyim, hedeflerimden bir tanesi de bu. Dünya şampiyonu olmak paha biçilemez. Şu anda sporcuyum, daha antrenör modunda değilim. Sporu bıraktıktan sonra en büyük hedeflerimden biri Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonu öğrenciler yetiştirmeye çalıştırmak” ifadelerini kullandı.
“Zirveyi yaşamak istiyorum”
Hırslı ve inatçı bir yapısı olduğunu anlatan Güneri, “Önümüzde çok önemli bir Dünya Şampiyonluğu var. Orada zirveyi yaşamak istiyorum. Ben elindekiyle ya da elindeki dereceyle yetinen bir insan değilim, bugün Dünya Şampiyonu olsam diğer Dünya Şampiyonluğunu kovalamak isterim. Bu ikinci Avrupa Şampiyonluğum, geçen sene de finalde kaybetmiştim. Hırslıyım, inatçıyım, tuttuğumu koparmak ve almak isterim. Sağlığım el verdiği sürece ringlerde olmaktan çok mutlu ve gururluyum. Mutlu olduğum sürece de ringlerde olmaya devam edeceğim” diye konuştu.
Sporun kendisi için her şey olduğunu vurgulayan Güneri, “Ben spor yapmadığım zaman kendimde çok büyük rahatsızlıklar hissediyorum. Öğrencilerimi spora yönlendirmeye çalışıyorum. Bu ülkede sadece Elif Güneri yok, Elif Güneri gibi birçok sporcumuz var. Yeter ki veliler çocuklarının arkasında dursunlar, çocuklarına destek versinler. Ben çocuklarda özel zamanlarını istemiyorum. Sadece tablet, bilgisayar ya da telefonla oynayacağı zaman onu bıraksın, yanıma gelsin biz spor yapalım” dedi.
Baykan Arslan: “Elif Güneri önemli bir rol model”
Avrupa Şampiyonası ile Dünya Şampiyonası’nın arasında kısa bir ara olduğunu belirten Elif Güneri Antrenörü Baykan Arslan, “Dünya Şampiyonası’nın çok yakın olması performansımızın tam üst düzey olmaması bizim için avantaj. Bu da bizim Dünya Şampiyonası’nda zirveye çıkacağımızın ifadesi. Burada yüzde 100 performansımızla Avrupa şampiyonu olmuş olsaydık, Dünya Şampiyonası’nda mutlaka düşüşe geçecektik. Bu da oradaki seviyemizi düşürecekti. Avrupa Şampiyonası’nı üst düzeyde yakalayan sporcular orada başarılı olamayacaklardır kesinlikle. Avrupa Şampiyonası’nda bazı ülkeler çok üst düzey sporcularını getirmediler” diye konuştu.
Ersin Turan – Rıdvan Bostancı